TELEFON
+90 505 398 34 34
Bu kist, kemik üzerinde her zaman belirgin bir oluşum oluşturmaz; zira genellikle asemptomatiktir. Ancak, zamanla büyüme gösterdiğinde, çevresindeki yapılar üzerinde baskı yaparak ağrı, şişlik veya patolojik kırıklara yol açabilir. Kistin bırakmış olduğu ağırlık ve baskı, çevresindeki dokulara zarar verebilir ve bu da hem klinik bağımsızlıklara yol açabilir hem de cerrahi müdahaleyi zorunlu kılabilir.
Anevrizmal kemik kistlerinin kesin nedenleri henüz tam olarak anlaşılmamıştır. Ancak genetik yatkınlık, kemik metabolizmasındaki bozukluklar ve travma gibi faktörlerin rol oynayabileceği düşünülmektedir. Bununla birlikte, anevrizmal kemik kistlerinin, hematomların veya başka bir travma sonucu oluşan boşlukların yeniden organize olmasından kaynaklandığına dair hipotezler bulunmaktadır. Anevrizmal kemik kistleri, genellikle osteoblastik veya osteolitik faaliyet ile ilişkilidir.
Anevrizmal kemik kistinin belirtileri, kistin büyüklüğüne, yerine ve hastanın yaşına bağlı olarak değişiklik gösterir. Asemptomatik dönem sıklıkla yaşanabilir, ancak bazı durumlarda aşağıdaki belirtiler gözlemlenebilir:
Tanı Yöntemleri
Anevrizmal kemik kistinin tanısı genellikle görüntüleme yöntemleri kullanılarak konulmaktadır. Bu yöntemler arasında:
Ayrıca, kesin tanı koymak için biyopsi işlemi yapılabilir. Bu işlem, kistin içeriğinin incelenmesi ve malignite ihtimalinin ortadan kaldırılması açısından önem taşır.
Tedavi Seçenekleri
Anevrizmal kemik kistinin tedavi yöntemleri, kistin boyutuna, yerleşim yerinin özelliklerine ve semptomların şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterir. Başlıca tedavi yöntemleri şunlardır:
Anevrizmal kemik kisti çoğu zaman benign bir lezyon olsa da, bazı komplikasyonları beraberinde getirebilir. Bunlar arasında patolojik kırıklar, enfeksiyon ve yeniden kist oluşumu sayılabilir. Tedavi sonrası, belirli aralıklarla hastaların izlenmesi gerekmektedir; bu süreçte görüntüleme yöntemleri kullanılarak kistin durumu kontrol edilir.
Anevrizal kemik kisti, genellikle genç bireylerde gözlemlenen, benign bir kistik lezyondur. Belirtileri genellikle asimptomatik iken, ilerleyen durumlarda ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı gibi sorunlara yol açabilir. Tanı sürecinde modern görüntüleme yöntemleri önemli rol oynarken, tedavi seçenekleri cerrahi müdahaleyi, gözlem sürecini veya başka iyileştirme yöntemlerini içermektedir. Gerekli durumlarda, uzman bir ortopedik onkolog yönlendirmesiyle uygun tedavi planı oluşturulmalıdır. Akılda tutulması gereken temel nokta, her ne kadar anevrizal kemik kistleri benign olsa da, izlenmesi ve gerekli durumlarda tıbbi müdahale gerektirmesi nedeniyle gereken önemin verilmesidir.
1978 yılında Uşak’da doğan Yavuz Arıkan , 2003 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesini bitirmistir. Mezuniyetten sonra İstanbul Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ihtisasına başlamış olup 2010 yılında uzman hekim olmaya hak kazanmıştır.
Mecburi Hizmet görevini Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi Kliniği’nde tamamladıktan sonra 2012 yılından itibaren Baltaliani Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uzman doktor olarak 2. Ortopedi kliniğinde kemik ve yumuşak doku tümörleri alanında çalışmaktadır. 2013 yılında ortopedi board sınavını vererek TOTEK üyesi olmaya hak kazanmıştır.
Yorum yaz